HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi yönünde yaptığı açıklamalar sonrasında tepki çeken Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç ile ilgili flaş gelişme. Bülent Arınç istifasını sundu
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, kendisine gelen tepkiler sonrasında istifa kararı aldı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkındaki sözleri nedeniyle isim vermeden eleştirdiği Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç istifa etti.
Bülent Arınç, geçen hafta katıldığı televizyon programında HDP’li Selahattin Demirtaş’ın tahliye olabileceğini ve iş insanı Osman Kavala’nın tutuklu kalmasına hayret ettiğini söylemişti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da “Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz” diyerek tepki göstermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepkisinin ardından gözlerin çevrildiği Bülent Arınç istifasını sundu. Sosyal medyadaki hesabı üzerinden açıklama yapan Bülent Arınç, “Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim. Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşümü açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğü ve adalet kavramını savunan olarak yine aynı görüşümü dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program sormak sorarken isim zikrettiğinde, İsimler üzerinden tartışamayalım diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dileğim uyandıran bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından endişe duyduğumu belirtmeliyim. Yasin Börü’nün katilleriyle, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Saygın eleştirilere saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin nefretlerin olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum. Türkiye’nin yargı, ekonomi ve başka çevrelerinde reformlara duyduğu ihtiyaç aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması, reform dairenin farklılaştığınıdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim. Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım. Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim. Derdimiz memleket derdidir. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun” açıklaması yaptı.