Jean Echenoz kimdir? Jean Echenoz kitapları ve sözleri

jean-echenoz-kimdir-jean-echenoz-kitaplari-ve-sozleri-293413.jpg
Abone Ol
Daha Fazla

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Fransız Yazar Jean Echenoz hayatı araştırılıyor. Peki Jean Echenoz kimdir? Jean Echenoz aslen nerelidir? Jean Echenoz ne zaman, nerede doğdu? Jean Echenoz hayatta mı? İşte Jean Echenoz hayatı…

Fransız Yazar Jean Echenoz edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Jean Echenoz hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Jean Echenoz hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Jean Echenoz hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları…

Doğum Tarihi: 1947

Doğum Yeri:

Jean Echenoz kimdir?

Fransız yazar Jean Echenoz, 1947’de doğdu. Sosyoloji eğitimi gördü. Echenoz’un duru bir dil ve üslup haline getirdiği süssüz anlatımı, Fransız edebiyat çevreleri tarafından büyük ilgi ve takdir topladı. Fransa’da “Fransız edebiyatının son yıllarda yetiştirdiği en büyük ustalardan” sayılan Echenoz, 1983 yılında yazdığı “Cherokee” adlı romanıyla Médicis Ödülü’nü aldı. 1989’da yayımlanan “Lac” adlı eseriyle de Avrupa Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Yazarın Doğan Kitapçılık tarafından yayımlanan Türkçe’deki ilk romanı “Ben Gidiyorum”, 1999 yılında Fransa’nın en saygın edebiyat ödülü olan Goncourt’u kazandı.

1999 Goncourt Ödülü (Ben Gidiyorum)

1989 Avrupa Edebiyat Ödülü (Lac)

1983 Médicis Ödülü (Cherokee)

Jean Echenoz Kitapları – Eserleri

  • 1914
  • Koşmak
  • Bir Yıl
  • Şimşekler
  • Ravel
  • Jerome Lindon
  • Kraliçenin Huysuzluğu
  • Casus
  • Göl
  • Ben Gidiyorum
  • Piyano
  • Sarışın Bombalar

Jean Echenoz Alıntıları – Sözleri

  • Birkaç yıldan beri, bu adamın iki gülüşü olduğunu farkediyorum: o küçük, haşin gülüş, ve bir kitabı beğendiğinde, kitabın satışları iyi gittiğinde, sizi görmekten memnun olduğunda, onu mutlu eden bir şey olduğunda, ama özellikle, yakınlarının başına iyi bir şey geldiğinde beliren o büyük, sıcak gülüş. (Jerome Lindon)
  • Bir cümlede tekil şahıs kullanmak mümkünse, tekil her zaman çoğuldan iyidir. (Jerome Lindon)
  • cılız, cansız, gösterişsiz ama inatçıdırlar, hayatta küçücük bir rolleri vardır, hayatta küçücük bir rolleri olduğunu bilirler ve buna sıkı sıkıya tutunurlar. (Ben Gidiyorum)
  • kendinden memnun olabilirdi, ama her zaman olduğu gibi yine memnun değil. (Koşmak)
  • Ama, nasılsa bir gün ölünmeyecek mi, şimdi olsun, karanlığın ortasında her şey berbat oldu zaten, yağmur, dikenler, soğuk, en iyisi umutsuz bir ameliyat öncesinde, anestezisti gülümsemeyle karşılar gibi, hemen şimdi yitirelim bilincimizi, olsun bitsin. (Bir Yıl)
  • “Kuş uçar, balık yüzer, insan koşar.”
    Emil Zapotek (Koşmak)
  • ’işte böyle, dedi , victoire
    – kendimi kaybettiğimi düşünüyorum.
    – bu çok da kötü bir şey değil, dedi ,.poussin
    kendimizi kaybetmezsek kaybolur gideriz …’’ (Bir Yıl)
  • … düşüşün hem öznesi hem de dikkatli izleyicisi, aklına itaat etmeyen bir bedenin içine canlı canlı gömülmüş, kendi içinde bir yabancının yaşadığını görüyor. (Ravel)
  • Pek bir şey yok, diyor, önemli bir şey yok. Zaten bu sağcı bir gazete , öyle ya. (Ravel)
  • Dinle, diyor bir süre sonra, her rekor kırdığımızda gelip birbirimizi kutlamaya kalkarsak işin içinden çıkamayız. Bu işin sonu yok. Çünkü, yani, ben, daha çok rekor kıracakmışım gibime geliyor. Her defasında bu kadar mesafeyi kat etmeden birbirimizi kutlamanın en iyi yolu belki de beraber yaşamak? Ne dersin? (Koşmak)
  • …otuz gun bittikten sonra, başka günler ve başka haftalar birbirine eklenince, yağmurlar başlayıp günler kısalmaya, havalar soğumaya yüz tutunca, işlerin düşünüldüğü gibi olmayacağı anlaşıldı. (1914)
  • Şubat ayının bir sabahı, önceki akşamdan hiçbir şey anımsamayan ve Felix’in yatakta, yanı başında ölmüş olduğunu gören Victoire, valizini hazırladı, bankaya uğradı, ardından bir taksiye atlayıp Montparnasse Garı’na yollandı. (Bir Yıl)
  • Oysa, çalmaya devam ederken bir bulutun dağılıp sessiz mavi bir gökyüzünü ortaya çıkarması gibi, uğultunun dağıldığını hissetti. Dinleyicileri büyülemekte, bir boğa gibi kendine getirmekte, dikkatlerini yoğunlaştırmakta, onları zapt edip kıstırmakta olduğunu fark etti. Bir süre sonra, salondaki sessizlik, müziğin kendisi kadar cafcaflı, çekici ve güçlü oldu. (Piyano)
  • Sır hep iyi bir şeydir. (Koşmak)
  • En iyisi tesadüfen karşılaşmayı beklemek,hepsinden önemlisi de hiç beklemiyormuş gibi görünmek. (Ben Gidiyorum)
  • 1927’nin son günlerinden biri, sabahın erken saati. Her gece olduğu gibi az ve kötü uyumuş Ravel’in her sabah olduğu gibi keyfi kaçmış durumda, hatta nasıl giyineceğini bile bilmiyor, keyifsizliğini arttıran başka bir olgu da bu. (Ravel)
  • Aures habet, et non audet (Kulakları vardır ama duymazlar) (1914)
  • ve çok yoğun bir yağmur,
    sanki sessizlik yaratmak ister gibi (Şimşekler)
  • Askerler bir yandan yürüyor bir yandan da yol kenarlarında toplanmış kadınlara bakıyorlardı, bazen genç ve güzel olanlara da rastlanıyordu. (1914)
  • “… diğerleri gibi buruşturup çöp sepetine atıyor:dolu çöp sepeti aktif bir adam anlamına geliyor.” (Casus)

Bu Yazıya Tepki Ver

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap