Hüseyin İnan kimdir? Hüseyin İnan kitapları ve sözleri

huseyin-inan-kimdir-huseyin-inan-kitaplari-ve-sozleri-293320.jpg
Abone Ol
Daha Fazla

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

sosyalist devrimci Hüseyin İnan hayatı araştırılıyor. Peki Hüseyin İnan kimdir? Hüseyin İnan aslen nerelidir? Hüseyin İnan ne zaman, nerede doğdu? Hüseyin İnan hayatta mı? İşte Hüseyin İnan hayatı… Hüseyin İnan yaşıyor mu? Hüseyin İnan ne zaman, nerede öldü?

sosyalist devrimci Hüseyin İnan edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Hüseyin İnan hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Hüseyin İnan hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Hüseyin İnan hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları…

Doğum Tarihi: 1949

Doğum Yeri:

Ölüm Tarihi: 1972

Ölüm Yeri:

Hüseyin İnan kimdir?

Hüseyin İnan (1949–1972), Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu kurucularından olan ve 1972 yılında idam edilen sosyalist devrimcidir.

Hüseyin İnan, 1949’da Kayseri’nin Sarız ilçesine bağlı Bozhöyük köyünde doğdu. İlk ve orta okulu Sarız’da, liseyi Kayseri’de okudu.

1966’da ODTÜ İdari Bilimler Bölümü’ne kayıt oldu. Sosyalist Fikir Kulubü (SFK) ve bu derneğin bağlı olduğu Dev-Genç’e üye oldu. Aynı dönemde, TİP’e de üye oldu. Gerek İstanbul ve Ankara, gerek İzmir ve diğer illerdeki anti-emperyalist eylemlere aktif rol aldı;ABD 6. Filo’suna yönelik eylemin düzenleyicilerinden oldu. Toprak işgalleri gibi kırsal yörelerdeki etkinliklerde yer aldı. 1966-1967öğretim yılında, gerçeklesen ODTÜ Hazırlık boykotunun örgütlenmesine önderlik etti.

Hüseyin İnan, 1968’de, TİP ve daha sonra MDD içindeki ayrılıklarda, giderek belirginleşen gizli ve dar örgüt fikri doğrultusunda çekirdek bir grup oluşturup, kir gerillası yoluyla anti-emperyalist mücadele verme düşüncesini geliştirmeye çalıştı. MDD fikrinden hiçbir zaman taviz vermemiş olsa da, fikri mücadeleden silahlı mücadele yoluna doğru saptı.

Ankara’da, özellikle ODTÜ öğrencisi olan ve önderliğini Sinan Cemgil ile birlikte Hüseyin İnan’ın yaptığı grup, Türk sosyalizm tarihinin ilk silahlı örgütü olan THKO’nun çekirdek kadrosunu oluşturdu. Aynı yıl İdari Bilimler Fakültesi’nden çıkartılan Hüseyin İnan, sonrasında Sinan Cemgil, Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’la birlikte paylaşacağı, ODTÜ Birinci Yurt’ta 201-202 numaralı odada kalmaya devam etti. 14 Ekim 1969’da, THKO’nun bu nüvesini oluşturan grup ile birlikte Suriye üzerinden Ürdün’e, Filistin Kurtuluş Örgütü(FKÖ)’nün askeri kanadı olan El Fetih’in gerilla eğitim kamplarına gitti. Burada aldıkları eğitimin ardından bir süre İsrail’e karşı yapılan kimi eylem ve karakol baskınlarında görev aldı.

Şubat 1970’de Türkiye’ye geri döndüğünde, Diyarbakır-Gaziantep yolunda bir otobüste yakalandı. Diyarbakır’da devam eden yargılama sonunda, Ekim 1970’de tahliye oldu.

İlk yakalanışı ve serbest kalması

El-Fetih kamplarında yaptıkları yirmi günlük bir eğitimden sonra Hüseyin ve 15 arkadaşı, 1 Şubat 1970 Pazar günü, Suriye sınırından gizlice Türkiye’ye girer. Grubun birDiyarbakır’a gelir. İnan, Alpaslan Özdoğan ve Mustafa Yalçıner’le birlikte, yanlarında getirdikleri silahları Diyarbakır surlarına gömer. Daha sonra Diyarbakır Tıp Fakültesi önünde buluşmak için anlaşılır. Fakat Tıp Fakültesi önüne geldiklerinde fakültenin polis tarafından basılmış olduğunu gören Hüseyin, Alp ve Yalçıner, Adana’ya gitmek için Diyarbakırdışından bir benzin istasyonunda otobüse biner. Hüseyin ile Alp, yan yana koltuklara, Yalçıner tek başına oturur.[kaynak belirtilmeli]

Otobüs, Gaziantep yakınlarında bir yerde jandarmalar tarafından durdurularak aranır. Hüseyin ile Alp, yan yana koltuklarda oturduğu için gözaltına alınır. Yalçıner, şans eseri kurtulur ve Adana’ya gelir. Yalçıner, daha sonra Ankara’ya gider. Müfit Özdeş, Teoman Ermete ve Atilla Keskin ise Malatya’da tren garında yakalanır. Sonuçta, yakalananlardan Hüseyin İnan, Atilla Keskin, Teoman Ermete, Müfit Özdeş, Ercan Enç, Alpaslan Özüdoğru, Hamit Yakup, Ahmet Tuncer Sümer, Kadir Manga, Ali Tenk, Bahtiyar Emanet tutuklanır ve Diyarbakır Tutukevi’ne konur. Filistin’den dönenlerden Mustafa Yalçıner, Ahmet Erdoğan ve diger 3 kişi, yakalanamaz. Fakat yakalananların Emniyet’te verdiği ifade nedeniyle Mustafa Yalçıner ile Ahmet Erdoğan, gıyabi tevkif kararı ile aranmaya başlanır.

Kendilerine isnat edilen suç Filistin’de aldıkları gerilla eğitimi ile alakalıdır. Mahkemenin Dışişleri Bakanlığı’ndan talep ettiği, konu ile ilgili bilirkişi raporunda, Bakanlığın, El-Fetih örgütü hakkında sosyalist bir örgüt olarak değil, “Milliyetçi bir Arap örgütü” olarak görüş bildirmesi sayesinde aynı yılın Ekim ayında serbest bırakılırlar.

İkinci yakalanışı ve idamı

Hüseyin İnan serbest kalmasını takiben yeniden Ankara’ya döndüğünde kafasındaki kır gerillası fikri iyice berraklaşır. Benzeri düşünceler taşıyan ve aynı eylem çizgisini benimseyen, başlarında Deniz Gezmiş’in yer aldığı İstanbul grubuyla bir araya gelerek THKO’yu kurma kararı alırlar. Bu karar üzerine Deniz Gezmiş, son kez ayrıldığı İstanbul’dan, Ankara’ya gelir.

Deniz Gezmiş, Sinan Cemgil ve Cihan Alptekin’in de kuruluşunda yer aldığı THKO’nun öncü teorisyeni olur. Bu, diğerleri tarafından lider olarak kabul edilmesini beraberinde getirir. Sadece teorisyenlikle sınırlı kalmaz ve THKO’nun tüm silahlı eylemlerinin bizzat içerisinde yer alır. 29 Aralık 1970’de,4 Dev-Genç üyelerinden İlker Mansuroğlu’nun öldürülmesi üzerine, THKO’nun örgüt olarak ilk kez ismini kullandığı Kavaklıdere Polis Karakolu’nun kurşunlanması, 1 Ocak 1971’de Türkiye İş Bankası Emek Şubesi soygunu, Amerikan askeri tesislerinin basılarak önce bir, daha sonra dört Amerikalı askerin kaçırılması eylemlerinde bulunur.

23 Mart 1971’de Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde düştükleri pusuda THKO’lu bir diğer militan, Mehmet Nakiboğlu’yla beraber yakalanır.

Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan’la Ankara 1. No’lu Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi tarafından 9 Ekim 1971’de idama mahkûm olur. İdamların önlenmesi için gerek Meclis’te, gerek kamuoyunda ve gerekse örgüt arkadaşları tarafından çeşitli girişimlerde bulunulmasına rağmen Yusuf Aslan ve Deniz Gezmiş’le birlikte 6 Mayıs 1972’de idam edildi. Son sözleri “Ben şahsî hiçbir çıkar gözetmeden halkımın mutluluğu ve bağımsızlığı için savaştım. Bu bayrağı bu ana kadar şerefle taşıdım. Bundan sonra bu bayrağı Türk halkına emanet ediyorum. Yaşasın işçiler, köylüler ve yaşasın devrimciler. Kahrolsun faşizm” olmuştur.

Mezarı, Ankara/Karşıyaka Mezarlığının L/17 parselinde bulunmaktadır.

Hüseyin İnan Kitapları – Eserleri

Hüseyin İnan Alıntıları – Sözleri

  • Biz, sosyalizmin kuruluşu için verdiğimiz mücadele içinde, türk, kürt, arap v.s. uluslarından geniş halk kitlelerini güçlü bir örgüt içinde birleştirmeyi ve ortak düşmana karşı güçlü bir cephe kurmayı işçi sınıfı ideolojisinin ve türkiye devrimi stratejisinin gereği sayıyoruz. bunu gerçekleştirmeye çalışırken bütün ulusların eşitliğine ve “her ulusun kendi kaderini tayin etme hakkı”na titizlikle saygı gösterip her türlü imtiyaza karşı çıkıyoruz. (Türkiye Devriminin Yolu)
  • bağımsızlık savaşının sonunda kurulan hükümette türk milliyetçileri hâkim durumda idi. bu nedenle türkiye’nin sınırları içinde yaşayan hiç bir ulusa demokratik hak ve özgürlükleri tanınmadı; tam tersine, bütün uluslar asimile edilmeye başlanarak türk ulusu imtiyazlı bir duruma getirilmeye çalışıldı.
    Hüseyin İnan (Türkiye Devriminin Yolu)
  • Bağımsızlık savaşının sonunda kurulan hükümette Türk milliyetçileri hakim durumda idi. Bu nedenle Türkiye’nin sınırları içerisinde yaşayan hiç bir ulusa demokratik hak ve özgüdükleri tanınmadı; tam tersine bütün uluslar asimile edilmeye başlanarak Türk ulusu imtiyazlı bir duruma getirilmeye çalışıldı. (Türkiye Devriminin Yolu)

Bu Yazıya Tepki Ver

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap