Öğretmen, Yönetici, Yazar Bilsen Başaran hayatı araştırılıyor. Peki Bilsen Başaran kimdir? Bilsen Başaran aslen nerelidir? Bilsen Başaran ne zaman, nerede doğdu? Bilsen Başaran hayatta mı? İşte Bilsen Başaran hayatı…
Öğretmen, Yönetici, Yazar Bilsen Başaran edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Bilsen Başaran hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Bilsen Başaran hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Bilsen Başaran hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları…
Doğum Tarihi: 1954
Doğum Yeri: Erzurum, Türkiye
Bilsen Başaran kimdir?
1954 yılında Erzurum’da dünyaya geldi. İçel, Erzurum, İstanbul’da devlet okullarında öğretmen ve yönetici olarak yirmi altı yıl görev yaptıktan sonra emekli oldu. İstanbul’da özel dershanelerde öğretmen, Türkçe birim başkanı ve metin yazarı olarak görevini sürdürdü. Yazın çalışmalarını öğretmenliğiyle iç içe yürüttü.
Yazın çalışmaları içinde şiirin özel ve önemli bir yeri olması yanı sıra; çocukların dünyaya bakış açısını zenginleştirmek, ilgi, algı ve yetilerini beslemek, duygu, düşünce gelişimlerini desteklemek için nitelikli yapıtlara duyulan gereksinime gücü ölçüsünde katkı sağlamak için çocuk kitaplarına da yer açtı.
Yazarın ürünleri 1985’ten beri çeşitli illerde çağdaş, laik, demokrat ilkeleri savunan sanat ve yazın dergilerinde yayımlanıyor. ( Varlık, Tömer Dil Dergisi, Agora, Damar, Şiir Defteri,Çalı, Kıyı, Edebiyat Gündemi, İskenderiye Yazıları, Berfin Bahar, Beşparmak, Akköy, Aykırı Sanat, Papirüs, Ardıç Kuşu, Öğretmen Dünyası,Çağdaş Türk Dili, Dize, İzmir İzmir Sanat Dergisi, Afrodisyas Kültür ve Sanat Dergisi, Edebiyat Güncesi, Çığ (Yugoslavya –Prizren) Sanat Dergisi, Şiiri Özlüyorum…vb dergilerden birkaçı.)
Türkiye Yazarlar Sendikası, Besam, Uluslar arası Aktivist Sanatçılar Birliği, Cumalı-Seferis Gökyüzü Kültür ve Sanat Derneği üyesi olup halen İzmir’de yaşamaktadır.
YAYIMLANMIŞ ESERLERİ:
ŞİİR KİTAPLARI:
U DÖNÜŞ YOK ( Şiirler –1990 / Son Ofset Yayınları-İst)
BİR GECE ŞARKISI (Şiirler-1993 / Ozan Yayıncılık- İst)
FOTOKOPUK DÜŞLER (Şiirler-1996 / Tekin yayınevi-İst)
SİM (Şiirler- 2000 / Ozan Yayınevi-İst)
YİTTİĞİM ÜLKEM (Şiirler-2002 / Günizi Yayıncılık-İst)
GÜL KIRIĞI (Şiirler-2005 / ” ” “)
TÖKEZLEME TAŞLARI ( Şiirler-2011 / Babaili kitaplığı / Ozan Yay. –İst,)
ÇOCUK KİTAPLARI:
YAŞAMI TARTAN TERAZİ ( Roman-Çocuk-2000 / Kültür Bakanlığı Yayınları- Ankara . / 2. Basım Pupa Yayınları 2009- İstanbul)
BENEKLİ TURGUT (Roman- Çocuk / 2001- Özgür Eğitim Yayınları –İzmir / 2.Basım Pupa Yayınları 2009- İstanbul )
DÜŞ ÇOCUKLARI ( Öykü- Çocuk / 2002- Tudem Yayınları /İzmir / 2. Basım Pupa Yayınları 2009 – İstanbul )
KÜÇÜK YILDIZ TOHUMLARI ( Şiir-Çocuk /2002- ” ” ” )
KANATLI GÜNLER ( Roman-Çocuk / 2009 – Pupa Yayınları / İstanbul)
AH ELMACIK VAH ELMACIK (Öykü-Çocuk / 2011-Pupa Yayınları-İstanbul)
DİĞER KİTAPLARI:
ANADOLUNUN BİLGE KARINCASI ZEKİ BÜYÜKTANIR (Biyografi- 2002 / Can Yayınları – İst)
MARAŞ’TAN BİR HABER GELDİ ( Belge- Şiir / 2006- Günizi Yayıncılık – İst).
KÜL KADINLAR GÜNCESİ (Öyküler / 2010 – Ozan Yayıncılık- İstanbul )
ÖDÜLLERİ:
MEB ( Öğretmen şairler arası şiir yarışmaları) Şiir Birinciliği (1985 yılı)
MEB ” ” ” ” ” ” (1986 ” )
İSTANBUL İl Milli Eğt. Müdürlüğü Şiir Yarışması Üçüncülüğü. (1992 yılı)
NAHİT ÖVÜNÇ Şiir Yarışması Toplumsal Dalda Birincilik Ödülü (1993 yılı)
NECATİ CUMALI Şiir Özel Ödülü ( 2002 yılı )
AYKIRI SANAT Dergisi Şiir Yarışması Birincilik Ödülü ((2002 /Mayıs )
ÖZGÜR Eğitim Yayınları Çocuk Yazını Mevlüt Kaplan Edebiyat Ödülü (Mansiyon)
ÇALI Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi yıl:2001 / Sayı:50 / Mart- Nisan sayısını
AKKÖY Kültür Edebiyat ve Sanat Dergisi Yıl:2009 / Sayı: 57 / Kasım- Aralık sayısını Bilsen BAŞARAN’a ÖZEL SAYI olarak hazırlamışlardır.
Bilsen Başaran Kitapları – Eserleri
- Maraş’tan Bir Haber Geldi
- Yaşamı Tartan Terazi
- Benekli Turgut
- U Dönüş Yok!
- Düş Çocukları
- Ah Elmacık Vah Elmacık
- Bir Gece Şarkısı
- Gül Kırığı
- Kanatlı Günler
- Yittiğim Ülkem
- Kül Kadınlar Güncesi
- Tökezleme Taşları
- Sözün İzi
Bilsen Başaran Alıntıları – Sözleri
- Doğada zaten her şeyin olağanüstü bir uyumu var. Görev dağılımı öylesine titizce yapılmış ki tek bir tırtılın bile
görevi belli. Hepsinin yaşamı birbirine bağlı. Birinin mutsuzluğu, yok olması, ölmesi, hepsini etkileyebiliyor. Ya insanlar, onlar öyle mi? Varsılların yoksul,
aç insanlardan haberleri var mı? Ya sağlıklı insanların hastalardan?” (Düş Çocukları) - Kaldır gözkapaklarını sağnağım
Bu gümüş boyunduruk altında susuşun
ömrümün en uzun yemini. (Gül Kırığı) - Öğretmen:
“Hepinizden şunu istiyorum çocuklar. Önce düşünün, araştırın, hayaller kurun, çevrenizde olup bitenleri inceleyin. Sonra da düşüncelerinizi birkaç tümce ile
defterinize yazın. Konumuz, ‘Dünyamızı nasıl güzelleştirebiliriz?’ Anlaşıldı mı?” (Düş Çocukları) - “Yakar bir avuç umut yakar
Ömürce beni…” (Bir Gece Şarkısı) - Gidiyorum/ arkamda hırsını üreten adımlar
Çekmecemde yoksul çocuk oyunlarının çetrefil ateşi. (Gül Kırığı) - Bu ülke benim değil
uçurumlar sustukça
kartalların intiharına. (Gül Kırığı) - Ben sadece sütümün peşinden gittim… (Maraş’tan Bir Haber Geldi)
- “Ben biraz taşım
Ben biraz gül.
Hüzün, sevinç, direnç ve isyanım biraz
Aydınlığımın sınırı karanlık
Ben biraz geceyim
Elim yüzüm yıldızlara belenmiş.” (Bir Gece Şarkısı) - ben harfleri dökük bir sözcüğüm
anlamım karışık bu yüzden (Gül Kırığı) - “Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır. Yeryüzündeki kötü insanlar ise, kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı’yı kullanırlar.” (Maraş’tan Bir Haber Geldi)
- Tembelliği sevdik,yattık,oturduk,pinekledik…Oysa karıncaya,arıya,ipekböceğine baksaydık ya…Baharda çiçeklenen ağaca,kuzulayan hayvanlara,yeşeren yamaçlara,zamanını bilen yağmurlara…Onlar ki nasıl çalışkandılar…Onlar ki başlarında bey,paşa,top,tüfek olmadan,çıkar gözetmeden,sırf bizim için,hem de bize rağmen,sırf doğanın dengesi için nasıl da var ederler her şeyi yeniden,yeni baştan.Onlar için tepeden tırnağa felaket olan biz insanoğluna rağmen. (Yaşamı Tartan Terazi)
- Biriniz kara ötekiniz sarı, diğeriniz şişman, beni de zayıf diye dışladılar. Peki nasıl olmasını istiyorlar insanların? Tek tip, tek renk, tek boy, tek ruh, tek düşünce, tek görüntü mü? (Düş Çocukları)
- “Kime yaklaşsam
Bir avuç aşk bırakmış kuytusunda
Kirli.. küflü…” (Bir Gece Şarkısı) - İstersek her taraf çiçek dolu, bütün insanlar da mutlu olabilir. (Düş Çocukları)
- “Vah vahh! Ne olmuş bu genç kıza?.. Dertten
mi, kederden mi, yoksa aşktan mı böyle oldu zavallı?
Bitmiş bu bitmiş! Akşam sabah ölür, yok olur gider garip. Tühh… tüh! Pek de zayıf, zayıf..Aman ne kadar da zayıf… İskelet gibi…Ölür bu ölür, sabaha kalmaz
ölür,” demişler. Her ağızdan bir ses çıkıyor, herkes düşünmeden rastgele savuruyormuş sözlerini. (Düş Çocukları) - Buğdaysız başak, üzümsüz bağ, balsız arı
olur mu a güzel Güneş?” (Düş Çocukları) - Kıyamette ateşten ellerim yakalarında
Sözde soğumuş unutmuşum
Unutulur mu kendi kanında haşlanmış bir çocuk… (Maraş’tan Bir Haber Geldi) - alev sağıyor aramızdaki zaman-
İnceden inceye bir kan sızıntısı…
Kanatların yüreğime düşüyor
Ne güzel kanlarımızın seviştiğini bilmek. (Gül Kırığı) - Morfinli diştim acıya susmuş
Bitiktim. (Gül Kırığı) - “Kara kömürden ısıyı, ak pamuktan ipliği, iplikten giysiyi elde etmiyor mu insanoğlu? Sarı meyveli mısırla beslenmiyor mu? İnsan da doğanın bir parçası, bir rengi değil mi?” Öyleyse neden bu horgörü, neden bu
bencillik?” demiş. (Düş Çocukları)