Gazeteci,yazar Bedii Faik hayatı araştırılıyor. Peki Bedii Faik kimdir? Bedii Faik aslen nerelidir? Bedii Faik ne zaman, nerede doğdu? Bedii Faik hayatta mı? İşte Bedii Faik hayatı…
Gazeteci,yazar Bedii Faik edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Bedii Faik hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Bedii Faik hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Bedii Faik hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları…
Tam / Gerçek Adı: Bedii Faik Akın
Doğum Tarihi: 1921
Doğum Yeri: Bandırma
Bedii Faik kimdir?
1921 yılında Bandırma’da doğdu. İstanbul’daki Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun oldu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi. Okulu bitirmeden ayrıldı. Bir süre ticaret yaptı.
Tasvir gazetesinde başladığı fıkra yazarlığını Tan, Milliyet, Yeni İstanbul, Ulus gazetelerinde sürdürdü. Çeşitli gazetelerde uzun yıllar yazarlık yaptı. 1952’de Falih Rıfkı Atay’la birlikte Dünya gazetesini kurdu.
Demokrat Parti iktidarına karşı sürdürdüğü sert muhalefetiyle tanındı. 1965 seçimlerinin ardından Adalet Partisi yanlısı bir tutum izledi. 1975’te gazeteyi sattı; ama fıkra yazarlığına devam etti. Ardından Hürriyet ve Son Havadis gazetelerinde yazdı. Gazeteciliği bıraktı, yıllardır yurt dışında yaşamaktadır. (Vikipedia)
Bedii Faik Kitapları – Eserleri
- Yalancı
- Tanya Dudu l
- Matbuat Basın Derken… Medya (1.Cilt)
- Matbuat Basın Derken… Medya (2. Cilt)
- Tanya Dudu ll
- Matbuat Basın Derken… Medya (4.Cilt)
- Rusyadan…
- Pablo’nun Gülüşü
- O Biçim
- Matbuat Basın Derken… Medya (3.Cilt)
Bedii Faik Alıntıları – Sözleri
- Ala ala hey giden devlet kadrosu mu gördünüz; normal der geçer; umursamaz koca bir parti, gülüp herşeyi atlayan koca bir lider, çalan memur, vuran bankacı, soyan Bakan, soğana çeviren Belediye Reisi, utanmaz yazar, arlanmaz çizer,pişkin papaz, şişkin hakim, hırsız polis, harami dindar, haydut rektör, alim talebe, cahil hoca… velhasıl tuhaf olan garip olan tabiat dışı, örf ve görenek dışı neyi görseniz” oluuur olur, bal gibi olur” der geçersiniz. (Tanya Dudu l)
- Ama Tanya azimli kadındı, hırslı insandı, eşini sevmişti ve bırakmaktansa düzeltmeyi uygun gördüğü için de, hemen kendini toparlayıp çare düşünmeye koyuldu. (Tanya Dudu l)
- – Arkadaşlar… demişti, varlıklı olmanın en büyük engel utanmaktır!.. Bunu kişisel deneyimlerimle iyi biliyorum. Biliyorum ki, bir insanın içinde utanç duygusu ne derece çoksa o ölçüde varlık sahibi olması da güçleşmiş demektir. Utanç duygusundan uzaklaştıkça varlığın tıpış tıpış geldiğini görebilir… (Tanya Dudu l)
- Durmadan, doğru yolu görmemekte direnenler, uçuruma düşmeye hazır olmalıdırlar… (Tanya Dudu l)
- Partinin teşkilat başkanı yüzünü ekşiterek:
– Kadın başkan iyi de, şimdi ben ne yapacağım? diye homurdandı.
Odanın öbür köşesindeki masanın ucuna ilişmiş genç yardımcısı gözlerini açarak sordu:
– Sana ne oldu ki?
– Daha ne olsun?. dedi beriki “Kabak ergeç benim başımda
patlayacak .. Düşünsene bu teşkilatta tam 1100 tane (omuzcu) var!”
– Eee … ? Ne olmuş omuzculara?
Soruyu karşısındakini bir süre pis pis süzerek karşılıksız bırakmayı yeğleyen başkan, neden sonra patlamadan da duramadı:
– Kazık kadar adam oldun, hala şu teşkilat işlerine akıl erdirmenin imkani yok! Yahu kafam çalıştırsana, omuzcu ne demek? Başkanı gösterilerde , mitinglerde sırası geldi mi omuzlayan taşımacı demek… ccc … Başkan kadın olunca? ..
Sözünü kesip, bir gözünü kırparak yardımcısına baktı:
– Eee .. Gerisini artık samnm, sen bile tamamlayabilirsin. (Tanya Dudu l) - Bazı fanatik Don Gutal hayranları, bunların basıldığı matbaaların önünde toplanıp ” Dürüst basına ölüm!..”, ” Yağcı basın istiyoruz…” diye bağırarak taş savurmaları… (Tanya Dudu l)
- Sevgili arkadaşlarım, serbest piyasa ekonomisi demek, korunmasını sadece rekabetten alan hür bir alış veriş sistemi demektir. Devlet bu sistemde yeri açık ve seçik söylüyorum seyircilikten ibarettir. (Tanya Dudu l)
- Artık bundan böyle sıkıntınız. Para mı? Bulacağız. Ev mi? Yapacağız!.. Ocak mı? Tüttüreceğiz!.. Terör mü? Durduracağız!.. Huzur mu? Getireceğiz!.. Güven mi? Sağlayacağız!.. dedikçe, halk sadece her” ağız” dan sonrasını kolluyor ve tam orada sırası gelmiş iyi bir orkestra davulcusu gibi,tokmağını indiriyordu:
– Yaşasa!.. (Tanya Dudu l) - Evet, bu çare gerçekten güzeldi. Miting oldu mu, omuzcular gene yeter sayıca orada olacak ve işaret geldi mi, hooop … Başkan
yerine onun yanında dikilen kocası omuzlanacak!.. (Tanya Dudu l)
